Bülent Buda: Enes 90 dakika alanda. Sakin ve özgüvenli. Ozan Ümraniye’nin gollük girişimlerinde kalesini iyi koruyor.
Eren, kale karşısında buluştuğu ilk topu şutluyor. Mesafe yaklaşık 40 metre. Enes de yaklaşık 25 metreden şutluyor meşin yuvarlağı.
Belli ki Cüneyt Biçer önünüz açık kaleyi karşınıza aldığınızda vurun demiş. Kuban, her zamanki soğukanlılığıyla savunma yapıyor. Giderek gelişiyor, büyüyor bu genç adamlar. Süreç skorları değil, bireysel dönüşümleri önemli kılıyor. Top haliyle uzak ara Ümraniyeli futbolcuların kramponlarında geziniyor. Atak sayısı, pozisyon üretimi, gollük girişimler…
Ev sahibi açık ara önde haliyle…
Yine de ilk yarı golsüz biter derken bitime az kala öne geçiyor Ümraniye. İkinci yarı ilk yarının benzeri. Üstün olan taraf Ümraniye. Koşuyorlar, yarışıyorlar ama ne var ki ötesine geçemiyor siyah beyazlı gençler. Zamanla ilişkili bir süreç yaşıyorlar. Skorlara bakmaksızın her defasında farklı bir kimliğe ulaşma çabası. Büyüyerek, gelişerek, deneyim kazanarak geçecekler bu süreci. Puan cetveli değil. Olgunlaşma ile geleceği kurtamak daha gerçekçi görünüyor. Kolay gelsin… Ne demiştik, asla vazgeçmeyeceksin!
Fatih Tanfer: – Altay, kendisi için tamam mı devam mı maçı olan Ümraniye deplasmanında istediği sonucu elde edemedi. Ümraniye’nin ilk yarıda iki şutu direkten döndü. 45. dakikada Uğur Kaan’ın şutu direğe çarptı gol oldu. Ümraniye gol ararken Altay ise sadece savunma yaptı. İkinci golde boşa çıkan Ozan’ın büyük hatası vardı.
– Altay’da takım olarak zor gol bulurken bu maçta basit goller yedi. Oyuna tutunamadı. Direnci çöktü. Hücumda etkisizdi.
– Son bölümde Caner’in ve Murat Uluç’un şutları hariç pozisyonu bile yoktu.
– Ümraniye savunması rahat oynadı. Orta alanda iyi futbolcu olacağına inandığım Ali’de düşüş var. Bu sonuçla ligde kalma mücadelesi iyice zorlaştı. Bundan sonra genç oyuncuların oyun disiplininden kopmadan oynamaları tecrübelerini artıracak, Altay’ın gelecek adına umudu olacaktır.
– Robert Schuller’in sözünden yola çıkarak Altay camiası gençleri sabretmeli. İleride fırtına geçer ve Altay’a yine bahar gelir umudundayım.
Mehmet Demirtaş: Altay deplasmanda Ümraniyespor’a 2-0 kaybederek büyük ölçüde ligde kalma umutlarını tüketti. Bitime sadece 9 hafta kaldı. Altay’ın fikstürü ise pek iç açıcı değil. Gençler iyi mücadele etti ama gol yollarında yaratıcı oyuncu eksikliği büyük sıkıntı. Artık zaman daralıyor. Acı bir gerçek var ki Altay 2. Lig’e doğru yol alıyor. Artık Altay’ın önümüzdeki sezon hazırlıklarına başlaması kaçınılmaz.
Altay’ın sportif ve mali yönden başarısızlığı ortada. Alt yapıdan takıma, futbola kazandırılabilecek yetenekli değerleri içeride mevcuttur. Şu anki fotoğraftan sonra, saha skorlarının öneminin kalmadığını düşünürsek, bu genç çocukları kazanabilmek, puandan çok ama çok daha kıymetli bir hal almıştır.
Altay’ın gençlerinin de var olan potansiyellerini çok daha fazla çalışarak ortaya çıkarması kendilerine verilen formanın değerini bilmeleri açısından çok kıymetli. Belki maç kaybettirecekler ama Altay’ın geleceğine onlar umut ışığı olacak….
Bir düşünür der ki; “Güven tek kullanımlıktır”
Altay’a olan o güven tüketilmiş gibi. Maalesef bugünkü ortamda asla sürdürülebilirliğin belirtileri görünmüyor.
Kaygı, camiayı sarıp sarmalamış. Deneye deneye yürünmeyeceğini, olmayacağını yönetim hariç herkes öngörüyor.
Genel kurulun iradesine başvurmanın tek çıkar yol olduğu artık kesin. Çıkış yolu arayanlar için kapı orası. Unutmayın, üstün olanlar seçenlerdir. Güçlü bir yönetim ve doğru planlama ile Altay’ın geleceği zaman tüketilmeden yeniden inşaa edilmeli. Bu kadar borç yükünün altına girebilecek bir baba yiğit çıkar mı bekleyip göreceğiz…