Dünyaca ünlü hakemli dergi Nature’da yayımlana bir makalede kanser tedavine ilişkin umut verici bir gelişmeye yer verildi.
Dergide şunlar kaydedildi:
Cerrahlar, Angela Evatt’ın sırtındaki kötü huylu beni ve sol koltuk altındaki lenf düğümünü alırken, anestezi altında yüzüstü yatıyordu. Bu operasyonun amacı, sadece kanserli dokuyu çıkarmak değil, aynı zamanda Evatt’ın bağışıklık sistemini eğitecek kişiselleştirilmiş bir aşı hazırlamaktı.
MRNA TEKNOLOJİSİYLE KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ AŞI
Aşı, Evatt’ın melanom hücrelerindeki neoantijenleri kodlamak için mRNA kullanıyor. Mart 2020’de Evatt, bu kişiselleştirilmiş aşıyı ve bağışıklık uyarıcı bir ilacı aldı. Her üç haftada bir Maryland’deki evinden Washington DC’deki Lombardi Kanser Merkezi’ne giderek enjeksiyon yaptırıyordu.
Tedavi sürecinde Evatt, enjeksiyonlardan sonra ciddi grip benzeri semptomlar yaşadı. Ancak tedavi faydalı görünüyor. Tedavi sonrası üç yıldan fazla bir süre remisyonda kaldı.
KOMBİNASYON TEDAVİSİNİN ETKİNLİĞİ
Evatt’ın katıldığı klinik araştırma umut verici sonuçlar veriyor. Aşı ve kontrol noktası inhibitörünün kombinasyonu, hastalığın tekrarlama riskini yaklaşık %50 oranında azaltıyor. Son analiz, aşının yaşam süresini uzattığını da gösteriyor.
Baş araştırmacı Jeffrey Weber, bu bulguları 3 Haziran’da Chicago’daki bir toplantıda sundu. “Bu kombinasyonun etkin olduğu görülüyor” diyor Weber.
DAHA BÜYÜK ÇALIŞMALARA İHTİYAÇ VAR
Aşıyı pazara sunmak için daha büyük çalışmalara ihtiyaç var. Melanomlu 1000’den fazla kişiyi kapsayan bir deneme geçen Temmuz’da başladı. Akciğer kanseri olan 900 kişiyi kapsayan başka bir deneme de birkaç ay sonra başladı.
AŞININ KANSER ARAŞTIRMALARINA ETKİSİ
İlk sonuçlar, kanser aşısı alanına yeni bir heyecan kattı. Washington Üniversitesi Kanser Aşısı Enstitüsü müdürü Nora Disis, “Tüm aşı geliştirme süreçlerinde büyük bir etkisi oldu” diyor.
Ancak başarı garanti değil. Şirketler, hangi kanser evrelerinin bu tedavilerden en fazla fayda göreceğini belirlemeye çalışıyor. Ayrıca en etkili neoantijenleri tahmin etmenin yollarını arıyorlar.
MODERNA’NIN KATKILARI
Angela Evatt’ın aldığı aşının arkasındaki şirket Moderna, bu alanda liderlerden biri. Şirket, COVID-19 müdahalesinden elde edilen kazançla üretim kapasitelerini genişletti. Moderna, şu anda beş kanser türü üzerinde klinik denemeler yürütüyor.
ADJUVAN TEDAVİ YAKLAŞIMI
Moderna ve Merck, aşının daha sonra ortaya çıkan metastatik hastalığa karşı kullanılma olasılığını da değerlendiriyor. Ancak bu alanda sınırlı başarı elde edildi. Adjuvan tedavi olarak, aşılar ameliyat sonrası hastalığın tekrarlamasını önlemeye yardımcı oluyor.
GELECEK VADEDEN TEKNOLOJİLER
Neoantijenleri kodlamanın tek yolu mRNA değil. Bazı şirketler DNA, peptitler veya genetiği değiştirilmiş virüsler kullanıyor. Geneos Therapeutics’in kurucusu Niranjan Sardesai, “Bu antijenleri nasıl ilettiğiniz, hangi antijenleri ilettiğiniz kadar önemlidir” diyor.
HESAPLAMALI ARAÇLARIN ROLÜ
Araştırmacılar, aşının bileşimini belirlemeye yardımcı olan hesaplamalı araçların önemine dikkat çekiyor. Tümörlerden ve sağlıklı dokulardan alınan genetik veriler kullanılarak neoantijenler tahmin ediliyor.
Johns Hopkins Üniversitesi’nden onkolog Neeha Zaidi, “Öngörülen neoantijenlerin yalnızca küçük bir yüzdesi immünojenik” diyor. Şirketler, kişiselleştirilmiş aşıların başarısını artırmak için bu tahmin araçlarını daha fazla deneysel veriyle destekliyor.
KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ KANSER AŞILARININ GELECEĞİ
Texas Üniversitesi’nden Sachet Shukla, kişiselleştirilmiş kanser aşılarının bağışıklık sistemini uyarıcı potansiyelinin artacağından umutlu. “Bu algoritmaların doğruluğunda bir adım daha atladığını göreceksiniz” diyor.
Araştırmacılar, kanser aşılarının onkoloji tedavisinin temelini oluşturacağını öngörüyor. “Bu, zamanı gelmiş bir fikir” diyor Shukla.
