İZMİR’de Yargıtay’ca 1977’de bozulup yerel mahkemeye gönderilen tapu iptali ve tescil davası dosyası, rafta unutuldu. Tarafların ve taraf avukatlarının hayatını kaybettiği, şans eseri ortaya çıkan davanın görülmesine 45 yıl 9 ay 11 gün sonra yeniden yerel mahkemede devam edilecek.
Menderes’te oturan Gülizar C. ile 4 akrabası arasında ilçedeki bir arsa nedeniyle anlaşmazlık çıktı. Bunun üzerine Gülizar C., 1974’te durumu yargıya taşıyıp, tapu iptali ve tescil davası açtı. İzmir 6’ncı Asliye Hukuk Mahkemesi, 1 Kasım 1976’da davanın reddine ve söz konusu taşınmazın davacı lehine tesciline karar verdi. Kararın ardından tarafların itirazları üzerine dosya, Yargıtay’a taşındı. Dosyayı inceleyen Yargıtay, 4 Mayıs 1977’de İzmir 6’ncı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını bozup, dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi. Fakat taraflara ve avukatlara bir daha tebligat yapılmadı. Yargıtay’ın bozma kararının ardından yerel mahkeme tarafından da hiçbir işlem yapılmadı.
TARAFLAR HAYATINI KAYBETTİ
Rafta unutulan dosya, şans eseri ortaya çıktı. Mirasçılar, geçen günlerde aynı taşınmazın satılması ile ilgili bir dava daha açtı. Davanın görüldüğü Menderes Sulh Hukuk Mahkemesi, taşınmazın üzerinde tedbir olduğunu tespit etti. Araştırmalar neticesinde taşınmaz için açılan davanın 1976’dan bu yana açık olduğu, bu nedenle de taşınmaz üzerinde tedbir görüldüğü belirlendi. Bu süre zarfında tarafların ve hatta taraf avukatlarının da hayatlarını kaybettiği ortaya çıktı. Kimlik çalışmaları sonucunda 40 mirasçıya ulaşılırken, 15 Şubat 2024’e duruşma günü verildi. 4 Mayıs 1977’de Yargıtay’dan dönen dosyaya, 45 yıl 9 ay 11 gün sonra yeniden İzmir 6’ncı Asliye Hukuk Mahkemesi’nde kaldığı yerden devam edilecek.
‘KARAR DEFTERİNDE KAPANMADIĞINI GÖRDÜK’
Unutulan dosyayı ortaya çıkaran avukatlardan Erdoğan Zeren, süreci anlattı. Zeren, “Menderes Sulh Hukuk Mahkemesi’ndeki davada taşınmaz üzerinde tedbir olduğu görülüyor. Mahkeme de tedbirin kaldırıp, kaldırılmadığı ile ilgili yazı yazıyor. İlgili mahkeme yazıya cevap vermeyince müvekkiller, bu işlemin görülmesi ve hızlandırılması için bize müracaat etti. Dosyaya dahil olduktan sonra mahkemeye gidip, araştırma yaptım ve karar defterinde bu dosyanın kapanmadığını gördük. Dosyanın araştırılmasını istediğimizde adliyenin taşınması sırasında rafa kaldırıldığı ve yıllarca orada kaldığı ortaya çıktı. Dosyanın Yargıtay dönüşünde taraflara tebligatların yapılmadığı, dolayısıyla da bırakıldığı tespit edildi” dedi.
‘UYAP’A KAYDI YAPILDI’
Dava dosyasının İzmir Adliyesi’ndeki en eski dosya olduğuna vurgu yapan Zeren, “45 yılı aşkın bir süredir rafta bekleyen bir dosya. Onlarca teftiş görüyor. İnceleme denetleme görüyor. Her yıl sonunda da dosya tasvibi yapıldığında açık dosya olarak sistemde görülmesi gerekiyor. Ancak dosya atlatılmış. Karar düzeltme yolunun bitirilmesi için usulü tebligatların yapılması gerekiyordu. Mahkeme de bizlerden yardım istedi. Dosya incelemesi yaptık. Davacının mirasçılarını tespit ettik. Davalıların ve ölen davalıların mirasçılarını tespit ettik. Taraf teşkili sağladıktan sonra dosyanın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) girişini yaptık. Artık dosya 2023 yılında 1974 esasıyla UYAP’a kaydı yapılmış oldu. Tahminimce, İzmir Adliyesi’ndeki en eski dosyadır. En eski olmasının sebebi çetrefilli olması değil; tamamen rafta unutulmuş olmasıdır. Usulen karar düzeltmeye herhangi bir başvuru yapılmadı. Bu nedenle 15 Şubat’a duruşma günü verildi. İlk derece mahkemesinde yargılama sürecek” diye konuştu.
‘YARGITAY KARARI DAKTİLO İLE YAZILMIŞ’
1974 esaslı dosyaya bakacak olmanın kendisi için ilginç olduğunu belirten Zeren, “Yargıtay kararı daktilo ile yazılmış. Üzerinde hiçbir çizik yok. Çok düzenli yazılmış. Sade bir Türkçe kullanılmış. Benden yaşça büyük bir dosyaya bakıyor olmak; çok ilginç geldi. Tabii dosyaya bakan meslektaşlarımızın yaşamlarını yitirmesi de çok üzücü. Bu dosyayı onların sonlandırmasını isterdim. Bu da mesleğimizin cilvelerinden” dedi.