CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın yumruklaşmaya varan bir kavga ettikleri iddialarıyla ilgili, “Milletvekillerimiz zaman zaman fikirlerini birbirleriyle istişare ederler. Zaman zaman sesleri de yükselebilir. Arkadaşlarımızın arasındaki kişisel meseleler veya parti içi meselelerin yorumlanmasını çok doğru bulmuyorum.” dedi.
Köksal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, 12. Kalkınma Planı’nda yeni özelleştirmelere ve satışlara kılıf hazırlandığını; bunlardan ilkinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olduğunu öne sürdü.
SGK’nin, AK Parti iktidarları döneminde 10 kat zarara uğratıldığını iddia eden Köksal, SGK’nin özerk bir bütçesi bulunduğunu ve genel bütçeye bağlı olmadığını dile getirdi. Köksal, “Şimdi SGK’yi bakanlığa bağlayacaklar. SGK’nin bir sağlık fiyat tespiti var. SGK, ‘bu ilacın fiyatı budur, bu fiyatın üzerine alım yapamazsınız’ diyor. Şimdi bakanlık SGK’ye talimat verecek, ‘benim şu firmam var, 10 katı teklif de verse ihaleyi bu firmaya vereceksin’ diyecek ve o ilaç, malzeme o firmadan alınacak.” diye konuştu.
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin döneminde, naylon fatura, usulsüz ilaç ihalesi ve herkes için eşit sağlık ilkesini gasbeden usulsüzlükler nedeniyle SGK’de 7 müdürün görevden alındığını belirten Köksal, “SGK’nin bu usulsüzlükleri tespit edebildiği özel yapısını bozacaklar, yandaşlara peşkeş çekecek hale getirecekler. Usulsüzlük için bir anlamda kılıf hazırlamaya çalışıyorlar. Yani bu kez vatandaşın sağlık hakkını, sağlık güvencesini, sosyal haklarını yandaşa peşkeş çekecekler. Vatandaşın hak ve özgürlükleri üzerine bile yolsuzluk düzeni kuran bir iktidarla karşı karşıyayız.” değerlendirmesinde bulundu.
Köksal, “Sayıştay raporlarına göre, alacakların tahsil edilmemesi veya edilememesi nedeniyle SGK’nin mali dengesinin inanılmaz derecede bozulduğunu, kurumun 477 milyar liralık bir alacağa sahip olduğunu” aktardı.
AK Parti’li belediyelerin SGK’ye çok daha fazla borçlu olmalarına rağmen iktidarın, SGK’ye borcu bulunan CHP’li belediyelere haciz işlemleri başlattığını öne süren Köksal, “SGK’nin yarasını derinleştirenler, CHP’li belediyelerle uğraşıyorlar. AKP’li belediyelerin çok daha fazla borcu olmasına rağmen Kocaeli’de sırf CHP’li başarılı bir belediye olduğu için taşkın haciz işlemini uyguluyorlar.” dedi.
Burcu Köksal, 12. Kalkınma Planı’nda, mevcut çalışanların ücretlerinin artışına ve ücret düzeylerinin, çalışanların refahının arttırılması ya da satın alma güçlerinin korunmasına; çalışma yaşamının önemli bir parçası olan kolektif haklar ve örgütlenme hakkının geliştirilmesine yönelik bir politika olmadığını, işçinin, emekçinin yok sayıldığı bir plan olduğunu savundu.
Köksal, bir süredir herkesin telefonuna yurt dışından çeşitli mesajlar geldiğini ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kişisel verilerinin dünyanın dört bir yanında dolaştığını öne sürdü. Köksal, “Kimlik numaranız, adresleriniz, tüm soyağaçlarımız, fotoğraflarımız, çocuklarımızın bilgileri, telefon numaralarınız, tapu bilgileriniz, IBAN numaralarımız, sağlık bilgilerimiz birçok mahrem konu dünyada dolaşımda ve kötü niyetli kişilerin kullanımına açık durumda. İktidar, kişisel verilerimizi, mahremimizi korumak zorundadır. Bunun sorumluluğundan hiçbir şekilde kurtulamaz.” ifadelerini kullandı.
“Parti içi meselelerin basın önünde konuşulmasına karşıyım”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayda yeniden aday olabilmesi için 95 milletvekilinin imza verdiği yönündeki haberlerle ilgili değerlendirmesi sorulan Köksal, “CHP demokrat bir partidir. Kurultay sürecinde herkes istediği adayı destekleyebilir. Birçok milletvekilimizin genel başkanımızı desteklediğini biliyorum. Ben bunun çetelesini tutacak bir makam değilim. Arkadaşlarımızın kendi takdirleri.” yanıtını verdi.
Köksal, bir tartışma nedeniyle CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın yumruklaşmaya varan bir kavgası olduğu yönündeki iddialarla ilgili de şunları söyledi:
“Ben parti içi meselelerin basın önünde konuşulmasına karşıyım. Milletvekillerimiz zaman zaman fikirlerini birbirleriyle istişare ederler. Zaman zaman sesleri de yükselebilir. Arkadaşlarımızın arasındaki kişisel meseleler veya parti içi meselelerin yorumlanmasını çok doğru bulmuyorum. Biz yolumuza, iktidara karşı mücadelemize her koşulda devam edeceğiz.”
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) gönderilen ihbar dilekçesindeki iddialarla ilgili değerlendirmesi de sorulan Köksal, soruşturmanın sağlıklı yürümesi için şikayet dilekçesinde konu edilen bütün hakim ve savcıların görevden uzaklaştırılması gerektiğini söyledi.
Söz konusu olayın TBMM tarafından da araştırılması için verdikleri önergenin AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildiğini belirten Köksal, “Bu konuda iktidarın ne kadar samimiyetsiz olduğunu aslında bir kez daha görmüş olduk.” dedi.
